HERKESE merhaba... Bu hafta sizlere Samsun’da minicik bir dükkanda Birtat Pastanesi’nde önüme çıkan, 1920’den günümüze gelen bir hikayeyi ve meşhur lezzeti Cevizli’yi anlatmak istiyorum. Samsun, doğası, tarihi ve Karadeniz izlerini taşıyan kendine has kültürel özellikleriyle çok keyifli bir şehir. Her şehrin kendine has bir dokusu, kokusu var. İnsan küçük bir fotoğraf karesinde bile bunu hissedebilir. Arkadaşım, denizden gönderdiğim bir kare fotoğrafla burası memleketim diye hemen tanıdı. Bir yere ait olmak hepimiz için ne kadar önemli aslında. Sokaklarda dolaşırken küçücük bir pastanenin vitrininde mis gibi anne kurabiyesi gördüm. Çok taze, yeni pişmiş gibi bir görüntüsü vardı. Hemen girdim içeri, bir tane istedim ve lezzeti beni hiç şaşırtmadı. İçi yumuşacık, dışı ağızda dağılan nefis bir kurabiye... Sahibi İlhan Bey çay ikram edince hadi bakalım başladı mı size derin bir sohbet.
ASIRLIK LEZZET
“Kurabiyeniz çok güzel nasıl yapıyorsunuz?” diye sordum. “Tamam kurabiye güzeldir ama bizim meşhur cevizliye neden bakmadınız?” dedi gülerek. “1920’den beri yaparız ve müdavimlerimiz var, Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Tadına bakanlar vazgeçemez, mutlaka tekrar ister” diye devam etti. Ben elimde anne kurabiyesiyle çok mutluydum ama ısrar üzerine cevizlinin de tadına baktım. Cevizli; acıbadem kurabiyesi severler için bağımlılık yapacak bir lezzet. Yanında ev yapımı limonata ile servis yapılıyor. İçi yumuşacık ve aldığınız en yoğun lezzet, gerçek ceviz lezzeti... İlhan Bey, “Her gün ne olursa olsun taze ürün çıkarırız, kalmış kurabiyeyi satmayız” dedi. İşini temiz yapan herkesin yolu açık olsun. Selam olsun...
CEVİZLİ MALZEMELERİ
- 500 gr ince kıyılmış ceviz
- 450 gr toz şeker
- 200 gr un
- 8 yumurta akı
YAPILIŞI
MALZEMELERİ derin bir kapta karıştırıp yumuşak bir hamur kıvamına getirin. Yuvarlak toplar halinde hazırlayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. 180 derecede 15-17 dakika pişirin (içinin yumuşak kalması gerekir, fırında çok fazla tutmamak lazım) Mahareti malzemede değil yapımında bence...
Mutfakla ilgili sormak istediğiniz her soru, göndereceğiniz farklı yemek tarifleri için mail adresimden ve İnstagram Tencere.tv&Asu’nun Mutfağı, Facebook Tenceretv, Asuman Kerkez ulaşabilirsiniz. Youtube kanalım Tencere.tv&Asu’nun Mutfağı ‘nda videolar sizi bekliyor.
RECEP DEDE’DEN GÜNÜMÜZE
SELANİK göçmeni Recep Dede savaşta esir düşer. Esir kampında iş tanzim denilen bir bölümde çalıştırılır. Çalıştığı yerde biriyle tanışır ve arkadaş olur. Arkadaşı pasta ustasıdır ve Recep Dede her şeyi not eder. Mesleğin inceliklerini ondan öğrenir. Kampta beraber “pasrita puaca” yapmaya başlarlar. Aslında gurbet ellerde esir düşen Recep Dede’nin acılarla yoğrulan bir hayatının üreterek nasıl güzelleştiğini anlatır bu hikaye. Serbest kalınca ülkesine dönen Recep Dede bir pastane açar ve başarılı olur. Birtat Pastanesi 4 nesil boyunca devam eder. Gün olur benim yolum Samsun’da Birtat pastanesine düşer.
İlhan bey sohbet esnasında Cevizli’nin eskiden iki sandalye üzerine yerleştirilen tahta üzerinde kule gibi yapılarak saklandığını, imkansızlıklardan dolayı her gün taze yapılamadığını anlattı. Bir gün yine üretim yapılır ve cevizli üst üste dizilerek kilere konur. O gece deprem olur. Sabah geldiklerinde her şeyin kırılıp döküldüğünü ama cevizli kulesinin yerinde durduğunu görürler. “Manevi yönünün olduğuna inanırız” dediler. Hikaye benden yorumlaması sizden...